Bismillahirrahmanirrahim,
Mekke döneminde inmiştir. 15 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “eş-Şems”kelimesinden almıştır. Şems, güneş demektir.
Mekke döneminde inmiştir. 15 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “eş-Şems”kelimesinden almıştır. Şems, güneş demektir.
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla...
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla...
1. وَالشَّمْسِ وَضُحَاهَا 1. Veşşemsi veduhâhē.
1. Güneş'e ve onun parıltısına,
1. Güneş'e ve onun parıltısına,
2. وَالْقَمَرِ إِذَا تَلَاهَا 2. Vel gameri izē telēhē.
2. Güneş'in ardından gelen Ay'a,
2. Güneş'in ardından gelen Ay'a,
3. وَالنَّهَارِ إِذَا جَلَّاهَا 3. Vennehēri ize cellēhē.
3. Güneş'i açıp ortaya çıkaran gündüze,
3. Güneş'i açıp ortaya çıkaran gündüze,
4. وَاللَّيْلِ إِذَا يَغْشَاهَا Velleyli izē yağşēhē.
4. Onu örten geceye,
4. Onu örten geceye,
5. وَالسَّمَاء وَمَا بَنَاهَا Vessemēi vemē benēhē.
5. Göğe ve onu bina edene,
5. Göğe ve onu bina edene,
6. وَالْأَرْضِ وَمَا طَحَاهَا 6. Vel ardı vemē tahâhē.
6. Yere ve onu döşeyene,
6. Yere ve onu döşeyene,
7. وَنَفْسٍ وَمَا سَوَّاهَا 7. Venefsiv-vemē sevvēhē.
7. Nefse ve onu biçimlendirene,
7. Nefse ve onu biçimlendirene,
8. فَأَلْهَمَهَا فُجُورَهَا وَتَقْوَاهَا 8. Feelhemehē fucûrahē ve tagvâhē.
8. Sonra da ona kötülük ve takva kabiliyetini verene yemin olsun ki,
8. Sonra da ona kötülük ve takva kabiliyetini verene yemin olsun ki,
9. قَدْ أَفْلَحَ مَن زَكَّاهَا 9. Gad efleha men zekkēhē.
9. Elbette nefsini temizleyip parlatan kurtulmuştur.
9. Elbette nefsini temizleyip parlatan kurtulmuştur.
10. وَقَدْ خَابَ مَن دَسَّاهَا 10. Vegad [k]hâbe men dessēhē.
10. Onu kirletip gömen de ziyan etmiştir.
10. Onu kirletip gömen de ziyan etmiştir.
11. كَذَّبَتْ ثَمُودُ بِطَغْوَاهَا 11. Kezzebet s[peltek]emûdu bitağvēhē.
11. Semud, azgınlığıyla Hakk'ı yalanladı,
11. Semud, azgınlığıyla Hakk'ı yalanladı,
12. إِذِ انبَعَثَ أَشْقَاهَا 12. İzim-beas[peltek]e eşgâhē.
12. En azgınları ileri atılınca,
12. En azgınları ileri atılınca,
13. فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ نَاقَةَ اللَّهِ وَسُقْيَاهَا 13. Fegâlelehum rasûlullâhi nēgatellâhi ve sugyēhē.
13. Allah'ın Rasulü (Salih peygamber) onlara: "Allah'ın devesini ve onun su nöbetini gözetin." demişti.
13. Allah'ın Rasulü (Salih peygamber) onlara: "Allah'ın devesini ve onun su nöbetini gözetin." demişti.
14. فَكَذَّبُوهُ فَعَقَرُوهَا فَدَمْدَمَ عَلَيْهِمْ رَبُّهُم بِذَنبِهِمْ فَسَوَّاهَا 14. Fekezzebûhu feagarûhē fedemdeme aleyhim rabbuhum bizembihim fesevvēhē.
14. Fakat onlar peygamberi yalanlayıp deveyi kestiler. Rableri de günahlarını başlarına geçiriverdi de orayı dümdüz etti.
14. Fakat onlar peygamberi yalanlayıp deveyi kestiler. Rableri de günahlarını başlarına geçiriverdi de orayı dümdüz etti.
15. وَلَا يَخَافُ عُقْبَاهَا
15. Velē ye[k]hâfu ugbēhē
15. Öyle ya, Allah bu işin sonundan korkacak değil ya.
15. Velē ye[k]hâfu ugbēhē
15. Öyle ya, Allah bu işin sonundan korkacak değil ya.