7derece - Rüyalar Alemi - Zikir ve Manevi Sırlar

Bismillahirrahmanirrahim, Rüyamda Sanırım Mekke gibi bir şehirde buldum kendimi.Hava puslu. Dolaşmaya başladım, gök bir anda yarıldı ve güzel bir ışığın yere inerek süzüldüğünü gördüm. Etrafımda ki insanların bu ışığın zamanın en büyük evliyasının habercisi olduğunu söylediler. Uyandığımda bu rüyanın bende ki en büyük etkisi, rüyanın devamında o kişinin ben olduğumu inandırmasıydı. La İlahe İllallah.

Bismillahirrahmanirrahim, Dün gece gördüğüm rüya sanırım yemendeydi. Çölün ortasında seccadenin üstünde Allahı anıyorduk, 3 kabir gördüm. Tabi anlamlarını anlamak benim için çok zor. Başlangıçta Hz.Hud Aleyhisselam Peygamberimizi gördüğüm kabirlerden birine ait olduğunu düşünmüştüm ama sonrasında solumdaki kişinin o olduğuna kanaat getirdim.Güzel bir rüyaydı. Bu kısmı rüyamın çok net seçemediğim kısmıydı. Yine devamında evliyalarla ilgili bir kitabı elimde tutarken buldum. Kitabın sol üst kısmını tanımadığım biri ateşe verdi ve yanmaya başladı. Ben çıplak elle canımın yanacağını bile bile ateşi söndürmeye çalıştım. Çünkü o kitap benim çok saygı duyduğum Allah dostlarıyla ilgili bilgiler içeriyordu.Yanan kısımı söndürdüm ve kitabın o kısmının yandığı ama içindeki bilgileri kurtardığımı gördüm. O kişi kimdi ve o kitap neden bendeydi. Bunlar Aşkın sırrı. Evliyalık kitabıdır belki kim bilir.

Büyük bir beyaz mekanda yürüdüğünü bir kapı gördüğünü, kapıdan bakıp kimi göreceğini merak etmiş.Gördüğü yeri mekke olarak düşünüyor. Kapıdan baktığı sırada yanında belirmişim.atlılar hızla geliyormuş. Birincide beklemişim. İkincide atın birini indirmiş, Üstündeki biniciyi aşağı alıp , ata binmişim. At ile göğe yükseldim. Annem yanındaki atlılara o kötü birisi değil, hep bunu istiyordu demiş. Gökten aşağı annemin yanına atımı şaha kaldırmışım ve göğe yükselmişim. Annem düşürdüğüm kişiye dönüp o Allah dostu demiş. Düşen binici yerden kalkıp üstünü başını toparlayıp gülümsemiş. Bu güzel rüya için anneme çok teşekkür ederim.

Çok da kısa bir süre önce diyemeyeceğim. Belki de bir kaç sene önce. Nerede olduğumu bilmediğim bir yerde rüyadayım. Tam da sağ elimin üzerinde bi şeyler geziyor. Daha dikkatli baktığımda rengarenk bir şey. Daha önce hiç görmediğim ama tuhaf hisler oluşturan sevimli tüylü örümcek gibi ama değil. milyonlarca belkide bacakları var sanki. o kadar masum ve sevimli görünüyor ki. Elimde gezindiğini bile hissetmiyorum. O hareket ettikçe su gibi dalgalanıyor , renkleniyordu ve gök kuşağından daha fazla renge sahipti. Güzel bir rüya. Tabi ki yine yorumlamıyorum. Allahümme salli ala Muhammed. Dua ile.

Bismillahirrahmanirrahim Bir dizi halinde dizilmiş insanlar zikir halindeler. Ucu bucağı belli değil. Bulunduğum yeri bilmiyorum. Ama zikrin en başında ben de varım. Zikri ayakta yapıyoruz. Herkes Allah zikrini tekrar etmekte bende öyleyim. Normalde Zikir halka şeklinde bilirim. Yani toplu halde yapıldığında evet öyle. Nedense düz ve sıralıyız. Yan yanayız. biraz farklı bir durum şuan ki bulunduğum hal. Zikrimizi tamamladıktan sonra tam solumdaki arkadaş öyle zikir olmaz dedi. Beni sürekli şikayet halindeydi. Hiç itiraz etmedim , şikayetçi de değildim. Bu şikayetini kırmızı elbiseli bir kişiye daha yaptı. Kırmızı bir kaftan gibi. Uzun elbiseli. Kime şikayet ediyordu ki beni. Gözlerim o mübarek güzel insana çevirdim. O kişi “Mevlana Hazretleri” Selam olsun ona. Hemen Secdeye kapandım, “Estağfurullah Üstad” dedi tuttu ellerimden, kaldırdı. Bu Rüya’dan hiç uyanmak istemedim. Bu kadar nefsini küçültmüş , o kadar güzel örnek bir peygamberin , güzel ümmetiydi ki. Rüya’da bile büyüklü...

Bismillahirrahmanirrahim İkindi ile akşam namazı arası bir zamanda uyudum. Kendimi uyurken izlemeye başladım. Yarı uyku halinde. Uçmak istedim, bir çok rüyam da uçmak istediğim de zıplardım evlerin üstünde. Bir şey farkettim. Işık hızındaydım sanki. göz açıp kapayıncaya kadar uzaklaştım dünyayı dışarıdan izliyordum. Tekrar uzaklaşmak istedim, artık samanyolu galaksisinin dışındaydım evren çok büyüktü ve bir daha ve bir daha uzaklaştım, her uzaklaştığımda evrenin ne kadar büyük olduğunu gördüm. Yüce Allah kudret sahibidir. Gücü herşeye yeter. Bunu bilmek bile huzur veriyor. Çünkü Yüce Allah adaletlidir. Eee kıssa’dan hisse olmaz mı , olabilir. Uyandığımda yüce yaratıcının sonsuz gücünün işte kanıtı dedim. Yaratan Rabbimize şükürler olsun. Bizi evren deki her tür tehlikeden koruyor.

Bismillahirrahmanirrahim, Yuşa Hazretlerine selam olsun.  Kabrini ziyaret etmeden önce, Hz.Yuşa’nın Yuşa tepesindeki duasını mini kitaplardan birinde okumuştum.  Güneşin bir kaç dakika bu duayla durduğunu söylüyordu.  Şimdi düşünüyorum da sır Hz.Yuşa’da. Mevlana Hz. Derki; “İstedim de vermedi deme! İstemeyi bilmedin bari yalan söyleme. İstemeyi bilmek diye bir şey var. Kitaplar da Hz.Yuşa ‘nın duasını okuyupta keramet beklemek, güneşin tekrar duracağını düşünmek olmaz.  Hem olur, hem olmaz. Kalp ile Yüce Allah arasında ki samimiyetle alakalı.  Gönül Yüce Allah’a ne kadar bağlı ise dua o kadar hızlı ulaşır o yüce makama. Rüyamda o büyük zatı görmek benim için güzel bir duygu.  Ne mutlu o peygambere. Beni ziyarete gelmiştir. Rüyam da “Ben Yuşayım” dedi. Hatırladığım sadece bu. Uyanır uyanmaz. ben yuşayım kelimesini araştırdım. bir anlamı olmalı. neden böyle hitap etmişti.  İnternet’te şunu buldum; Yahya Efendi Hazretleri, yazlık dergahında olduğu bir...

Bismillahirrahmanirrahim Rüyalarda en ilginç olan geleceği görmektir. Bu sabaha karşı da böyle oldu. İsim vermem çok doğru olmayabilir ama başkasına gelecek görmek çok ilginç. Ayrıca kendisini de rüyada ilk kez görüyorum. Yine de o kişiyi görüp konuşmam gerekiyor bugün. Daha önce de üniversite arkadaşımı ilk kez rüyamda görmüştüm kızı olmuştu. Uyandığım da facebook da aynı günler de kızı olmuş ve resmini paylaşmış. Kendisiyle konuştum tabi korkutmadan. Halini hatrını sordum sadece. Rüya alemi böyle sırlarla hikmetlerle dolu. Allah c.c. herşeye kadirdir. Kudretini dilediğine verir. Göstermek istediğini dilediğine gösterir.

BUgün gördüğüm rüya manidar. Geçmişe gittim , küçüklüğe. İnsan küçüklüğünü görür mü görür. Görür de, şöyle mi görür. Ya senden iki tane varsa? Rüya alemi bambaşka bir alem. Şimdi ki halim ile çocukluğumu gördüm. İnsanın dışarıdan kendine bakması çok ilginç geliyor. Böyle bir şey ilk kez yaşıyorum. Son zamanlar geçmişe gitmek istiyorum galiba. Eee canlar. Önemli olan nefsi küçültmek değil mi? Her geçen gün büyümek isteyen. Dünya arzularına kapılmış. Yolumuz tek. Yüce Allah’ın yolu. zirveye nereden çıktığının bir önemi var mı? Önemli olan zirveye varabilmek. Ne demiş büyükler, derdi dünya olanın dünya kadar derdi vardır. Sabahımız ve akıbetimiz hayrola.

Hz.Ebubekir a.s. rüyamda göreli çok geçmedi. Üsküdar’daki Aziz Mahmud Hüdayi Hazretlerini ziyarete gitmiştim. Kapıdan içeri girdim. İlk kez içeri giriyordum. Daha önce girmek nasip olmamıştı. Kapıda dua etmişliğim vardır. Kapıdan içeri girdim. O mübarek zatın o güzel kabri. Dua ederek etrafında dönüp çıkıyorlardı. Ellerimi açıp dua etmeye başladım. Aziz Mahmud Hüdayi Hz. ulaşmadan solumda yerde oturup ellerini açmış dua eden biri gördüm. Herkes giderken yanına oturup ellerimi açtım. Bir süre dua ettim. Kalkarken omzuna dokunup amin Allah kabul etsin dedim. Ses etmedi. Dualar ettim. Kabrine dokundum. O gece hiç bişey olmadı. Fırtına öncesi sessizlik gibiydi. Çok uzun zaman olmuştu. Efendimizi rüya da görmeyeli. Kabri ziyaretimden tam bir gün sonra yine sabaha karşı efendimizi s.a.v. rüyamda gördüm. Ona Hz. Ebubekir’i gördüğümü söyledim. Sesli güldü. Allah c.c. artık sana nasıl dereceler verdiyse dedi ve ben uyandım. Bu peygamberimizden bizzat duymak çok güzeldi. Bir başkası söylese cid...

Gece ibadetlerini severek ve isteyerek yapınca daha güzel oluyor. Yakın zaman önceydi bir kaç ay önce. Sabaha karşı güzel rüyalar görürüm. Rüyamda bir anda uzun boylu omuzları iri biraz beyaz sakallı zayıf biriydi. 4 kişi vardı. 3ü oturmuş biri halife Ebubekir’dir diyordu. Uyandım yüzünü tam seçebilmiştim. Uyanır uyanmaz hz. Ebubekir ile karşılaştığımdan emin olmak istedim. Evet Ebubekir zayıf uzun boylu biriydi. Artık rüyalarıma inanmaya güvenmeye başladım.

Bursa Ulucami’ye topluca üniversite arkadaşlarımla gittik. Genelde namaza başlamadan önce Allah lafzını arar gözlerim önünde durur namaza başlarım. Nedense Allah lafzının önünde başkası vardı. Sanki benim vav harfinin önüne geçmem gerekiyordu. Vakit namazı dışında 2 rekat namaz kılacaktım. Vav harfini görünce dayanamadım namaza durdum. Dalmışım gözlerim vav harfiyle açıldı. Altında bir yazı vardı. Ama tamda namazdayken yazıda okuyamazdım. Namazımı tamamladım. Yazıyı okumaya başladım. Somuncu baba caminin yapıldığı sıra buraya gelir işçilere hayrına somun dağıtırmış. Somuncu baba bir gün gene orda ekmek dağıtırken (çok büyük zat) Hızır a.s orda olduğu fark etmiş kolundan tutup sen Hızır’sın anladım demiş. Buraya gelip her gün namaz kılacağına dair söz vermezsen buradaki herkese senin Hızır olduğunu söylerim demiş. Hızır a.s her gün geleceğine dair söz vermiş ama oda bir istekte bulunmuş. Hangi vakit geleceğimi bana kalsın demiş. Bunun üzerine Hızır a.s Ulucami deki vav harfinin önü...

Yasin suresini güzel okuyan biriyle tanıştırdı beni, adını tam hatırlamıyorum yasini güzel okuyan kişinin. Üniversitede iken başlamıştım dinlemeye, her gün yasini tamamen öğrenmek için dinliyordum. Bir yandan da okuyup bakalım öğrenmişmiyim diye kontrol ediyordum. Üniversiteme yaklaştım kulaklık kulağımda, yasini dinliyorum birden tamamen okuyabildiğimi artık tek başıma 83 ayeti öğrendiğimi farkettim. İçim içime sığmıyordu. Kulaklığı kulağımdan çıkardım kafamı tam karşımdaki gökyüzüne kaldırdım. Güneşin batmasına yakın bir zamandı. Gökyüzünde bulutta arapça Allah yazıyordu. Çok şaşırdım önce. Bakakaldım uzun süre neredeyse bir kaç dakika hiç bozulmadan gökyüzündeydi. Bir yandan mutluyum bir yandan ağlıyorum. Şimdi düşünüyorum da iyi ki varsın Allah’ım bu güzel mucizeyi bana tattırdın. Seni çok seviyorum. Cebimde ki kötü kalitedeki cep telefonumla bulut dağılmadan fotoğrafını aldım. Uzun bir süre telefonumda kaldı. Sonra bunu hak etmiyorum ben diyip sildim. Çünkü gerçekten bunu taşı...

Namaz ile birlikte yanında bazı sırlar beraberinde geldi. Rüyalar Alemi. burası çok önemli. Çünkü görmek istediğim biri vardı. Allahümme salli ala Muhammedin ve ala ali Muhammed diye her namazda okuduğum, Yüce Allah’ın en sevgili kulu Hz.Muhammed Mustafa. Namazda ki rekatlarımı arttırmıştım. Hatta Evliyaları anlamak için 150 rekat namaz kıldığım zamanlar olmuştu. Mutlaka maneviyatımda etkileri olmuşlardır. Uzun süre boyunca efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. rüyamda göremedim. Rüyalar alemi bana açılmıştı artık her gün rüya görüyordum. Okuduğum kitaplara bakarak ve peygamberimize sürekli selam ve salavat getirerek manevi olarak ulaştım. Bu aralar ezan okununca ayağa kalkar doğrulurdum. Bir gün gel Efendim diye seslendiğim günde uyuyakalmışım kapı açıldı kapalıydı odamın kapısı, geldim dedi sadece sadece yüzünü tam seçemesemde gelmişti ve rüya değildi ben doğruldum ayağı kalktım kalbim küt küt atıyordu kendime geldiğimde ayaktaydım. Kapı açıktı ve efendimiz yoktu gitmişti. Rüyayla gerçek ara...

Gençlik yıllarında kuran-ı kerim ile tanıştığıma göre artık namaz kılmak için bir engel kalmamıştı. Peki namaza nasıl başlayacaktım. Biri yönlendirmeden olur muydu? Sabaha doğru birden uyandım. Sebep Yok. Bir kaç saniye sonra ezan okundu. Tabi ki der tesadüf olarak düşündüm. Ertesi sabah yine aynı şekil de uyandım sebepsiz. Yine bir kaç saniye sonra ezan okundu. İşte o an duruldum. Hayırdır İnşAllah. Düşünmeme bir sebepti. Bir davetiyeydi bu. Bir başlangıç ve yine bir sonraki sabah bu yaşanacaktı ve ben namaza başlayacaktım.